Mısır’da Müslüman Kardeşler yönetimine yönelik 2013’te gerçekleşen askeri darbe sonrası, bozulan Türkiye-Mısır ilişkileri, yakın zamanda yapılan diplomatik girişimlerle yeniden tesis edildi. Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkinin normalleşmesinden sonra Müslüman Kardeşler’in yaklaşımı merak konusu oldu. Müslüman Kardeşler Türkiye Temsilcisi Ali Hamed, Mısır ve Türk halklarının çıkarlarını gözeten hamleleri desteklediklerini söyledi.
Müslüman Kardeşler’in temel hedefini “Arap ve İslam halklarının menfaati için elinden gelenin fazlasını yapmak” olarak nitelendiren Hamed, şöyle devam etti: “Bizler halkımız için en adil olan neyse onun yanında dururuz. Her birimiz halkın menfaatini gözeterek tüm Arap ve İslam halkları için hayırlı işleri yapmanın gayesindeyiz. Bu bağlamda da Mısır ve Türkiye arasında diplomatik ilişkilerin iyileşmesini iki ülke arasında olumlu bir adım olarak görüyoruz. Mısır ve Türk halklarının çıkarlarını gözeten hamleleri destekliyoruz. Bu normalleşme birçok konudan iki ülkenin menfaatleri açısından olumlu bir süreci beraberinde getirecektir. Türkiye’nin geleceği için alınan bu karar, Türkiye’nin menfaatine olacak bir şeydir ve biz bunun karşısında durmayız.”
Atılan adımların ülkelerin stratejisiyle ilgili olduğunu ifade eden Hamed, “Fakat bizim mevcut Mısır rejimine ilişkin tutumumuz da dahil olmak üzere inandığımız kendi değerlerimiz hala aynı şekilde devam ediyor. İlk demokratik deneyime ve darbe zindanlarında şehit olan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye rağmen, bu rejimin ortadan kalkması gerektiği konusunda hâlâ tutumumuzu sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
Siyonist yapının Gazze’de büyük bir suç işlediğini belirten Hamed, “40 bine yakın şehit, 100 binden fazla yaralı, binlerce kayıp ve tutuklu insan varken Gazze’de yaşananların acısını yaşıyoruz. 8 aydır Gazze’de soykırım yaşanıyor ve dünya buna sessiz. Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, halk tarafından meşru bir şekilde yönetimi geldiği için kendi döneminde Gazze’de yaşanan saldırıları bir hafta sonra durdurmayı başarmıştı. Çünkü Mursi, halk tarafından meşruiyete sahipti. Şu an savaşın üzerinden 8 ay geçmesine rağmen kimse bu savaşı durduramıyor” ifadelerini kullandı.
İşgalcilerin sınırlarını genişletmeye yönelik adımlarını değerlendiren Hamed, sözlerine şunu ekledi: “İşgalci İsrail’in sınırlarını genişletme arzusunun çok tehlikeli olduğunu biliyoruz. Şu anki çatışmalar sınır çatışmasından ibaret değil, Kur-an’da bahsedilen doktrinsel bir çatışma olduğunun ve Siyonist varlığın kendi deyimiyle Suudi Arabistan, Mısır, Irak ve Türk topraklarını almak istediğinin delilidir. Gazze’de Siyonist oluşum galip gelirse sıra Arap ve İslam ülkelerine gelir. Küresel Siyonizm’e karşı güçlü bir Arap-İslam ittifakı çağrısında bulunuyoruz. Türkiye bu ittifaka öncülük edebilir.”