T24 Dış Haberler
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ülkesi Gazze’ye yönelik saldırılarını sonlandırdıktan sonra herhangi bir şekilde Filistin devleti kurulmasına karşı olduğunu ve Şeria Nehrin’nin batısındaki tüm toprakların İsrail kontrolünde olacağını Beyaz Saray’a söyledi.
Netanyahu, perşembe günü yaptığı açıklamada kendisini desteklemek için zaman zaman kendi tabanıyla ters düşen ABD Başkanı Joe Biden’ın en önemli Orta Doğu politikalarından birini reddetti. Biden, ABD dış politikasının uzun süredir desteklediği belirtilen şekilde İsrail ve Filistin olarak iki devletin varlığını savunuyordu. Biden yönetiminin savaş sonrası için hazırladığı planlar da genellikle bu çizgideydi.
Basın toplantısında Netanyahu, İsrail Hamas’a karşı “kesin bir zafer” kazanana kadar saldırıların devam edeceğini söyledi. Netanyahu, bir “Filistin devleti yaratılmasına karşı olduklarını” da ABD’ye bildirdiklerini ifade etti.
Netanyahu, “Gelecekteki herhangi bir anlaşmada İsrail’in Şeria Nehri’nin batısındaki tüm toprakları kontrol etmesi gerekiyor” dedi.
“Bu çatışma bir devletin yokluğuyla ilgili değil, bir devletin varlığıyla ilgili” diyen Netanyahu, “Çekildiğimiz her bölgede yerimizi terör alıyor. Bize saldırıyor. Güney Lübnan’da böyle oldu, Gazze Şeridi’nde böyle oldu, Batı Şeria’da aşağı yukarı böyle oldu” diye devam etti.
ABD’nin çift devletli çözüm önerisini getireceği her türlü plana karşı olacağının sinyallerini veren Netanyahu, “Başbakanların bazen dostlarımıza hayır demesi gerekir” dedi.
ABD, Netanyahu’nun açıklamasına Washington’ın iki devletli çözüm için çalışmaya devam edeceğini ve Gazze’nin savaş sonunda tekrar İsrail tarafından işgal edilmeyeceğini söyleyerek karşılık verdi.
Netanyahu’nun konuşmasından sonra ABD Başkanlık uçağı Air Force One’da gazetecilere konuşan Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Kirby, “Bir savaş sonrası Gazze oluşacak. Gazze tekrar işgal edilmeyecek” dedi.
Öte yandan Netanyahu’nun konuşmasından sonra Meksika ve Şili, İsrail’in işgal altındaki Filistin’deki faaliyetlerinin savaş suçu teşkil edebileceği gerekçesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden soruşturma yürütmesini istedi.